- Makaleler
-
Vergi kaçakçılığı suçuna yeni düzenleme
Yazdır
Tarih : 31.01.2008
Yazar : Bumin DOĞRUSÖZ
Vergi kaçakçılığı suçuna yeni düzenleme
31.01.2008 | Bumin Doğrusöz | Yorum
Vergi kaçakçılığı suç ve cezasını düzenleyen Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi, geçen günlerde TBMM'de kabul edilen 5728 sayılı "Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"la yeniden düzenlendi. 5728 sayılı kanun, cumhurbaşkanının imzasından sonra, yayımlanarak yürürlüğe girecek. 359. maddeye ilişkin yeni düzenleme, 580 maddelik kanunun 276. maddesinde yer aldı.
Yeni düzenlemenin birçok yazımızda değindiğimiz adaletsizlikleri gidermek veya vergi ceza hukukunun sorunlarını çözmek gibi bir gayesi yok. Yeni düzenlemenin kabul gerekçesi, adından da anlaşılacağı gibi tamamen yeni Ceza Kanunu ile uyum sağlamak.
Hafif fiiller
Yeni düzenleme ile vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlara, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlara veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenlere, defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenlere veya gizleyenlere veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenlere veya bu belgeleri kullananlara, hükmolunacak ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir. Halen mevcut düzenlemede bu fiillerin cezası altı aydan üç yıla kadar hapis şeklindedir.
Mevcut maddede yer alan, hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde kullanılacak ölçütü asgari ücrete bağlı olarak belirleyen ve cezanın para cezasına çevrilmesi halinde ertelenemeyeceğine ilişkin düzenlemeler, yeni düzenlemede yer almamıştır.
Yeni düzenlemede hapis cezasının alt sınırı bir yıla yükseltilmekle ve para cezasına çevirme ölçütüne yer verilmemekle birlikte, bu cezaya bir yıl olarak (veya hafifletici sebeplerle bir yıldan az süreyle) hükmedilmesi halinde, Ceza Kanunu'nun 50. maddesine göre para cezasına veya diğer tedbirlere çevrilmesi yine mümkün olacaktır. Yeni düzenlemede paraya çevirme ölçütü yer almadığından, çevirme Ceza Kanunu'nun 52. maddesine göre günlüğü 20 YTL'den yapılacaktır. Paraya çevirme ölçütü Ceza Kanunu'nda 20 ila 100 YTL olarak gösterilmişse de hâkimin 20 YTL'den yukarısını uygulayabilmesi ek gerekçenin bulunması koşuluna bağlıdır.
Cezanın çevrilebileceği diğer tedbirler ise belli sürelerle kamuda çalışma yükümlülüğü, kamunun zararını tazmin, belli sürelerle belli eğitim kurumlarına devam zorunluluğu, belli yerlere gitmekten yasaklanma veya belli etkinliklere iştirakten men şeklinde olabilmektedir.
Hapis cezasının iki yılı geçmediği hallerde, suç failinin daha önce üç aydan fazla süreli hapis cezası almamış olması ve mahkemede tekrar suç işlemeyeceğine dair kanaatin oluşması koşullarına bağlı olarak ertelenmesi de mümkündür.
Ağır fiiller
Vergi kaçakçılığı suçları kapsamında olan ve mevcut 359. maddenin (b) fıkrasında kapsamında cezalandırılan; defter, kayıt ve belgeleri yok etme veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyma veya hiç yaprak koymama veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleme veya bu belgeleri kullanma fillerine uygulanacak ceza ise yeni düzenlemede üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Bu fillere uygulanan ceza mevcut düzenlemede on sekiz aydan üç yıla kadar hapis şeklindedir.
Bu fillerde cezanın alt sınırı yükseltilerek, hükmedilecek cezanın ertelenmesi yolu kapatılmıştır. Yukarıda da aktardığım gibi, iki yıldan uzun süreli hapis cezalarının ertelenmesi, kural olarak mümkün değildir. Erteleme sadece fiil işlendiğinde on sekiz yaşından küçük olanlar ile 65 yaşından büyük olanlar için söz konusu olabilecektir. Çünkü bu grupta yer alanlar için ertelenebilecek cezanın üst sınırı üç yıl olarak belirlenmiştir.
Mevcut düzenlemede "belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basanlar ile sahte olarak basanlar veya bu belgeleri kullananlar" şeklindeki suç, yeni düzenlemede "ancak Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin basabileceği belgeleri, bakanlıkla anlaşması olmadığı halde basanlar veya bilerek kullananlar" şeklinde tanımlanarak on sekiz aydan üç yıla kadar olan hapis cezası, "iki yıldan beş yıla kadar" şekline dönüştürülmüştür.
Bu son aktardığımız düzenlemede, sahte basılmış belgeyi kullanmada suçun oluşabilmesi için "bilme" koşulunun aranmasının düzenlemeye eklenmesi yerindedir. Ancak aynı ibarenin sahte olarak basılmamış, ancak içeriği yönünden sahte belgeleri kullananlar için eklenmemiş olunması, uygulamada bu tür sahte belgeleri kullananlarda "sahteliği bilme koşulu"nun aranmayacağı sonucunu doğuracaktır. Bilmeden de suç işlenebileceği sonucunu doğuracak bu hususu, ceza hukuku ilkeleri ile bağdaştırmak güçtür.
Cezasız kalan filer
Yine son aktardığımız düzenlemede suçun tanımın değiştirilmesi, bir başka deyişle yeni metinde "sahte olarak basanlar" ibaresine yer verilmemesi sonucunda, "Maliye Bakanlığı ile anlaşması bulunan kişilerin sahte belge basımlar"ı, suç olmaktan çıkartılmıştır. Böylece bu fiil yaptırımsız hale gelmiştir.
Bu düzenlemede de "sahte basılmış belgeleri boş/kullanılmamış olarak bulundurma" fiili boşluktadır. Mali polis baskınlarında, bürolarda kullanılmamış sahte fatura ciltleri ele geçirilmekte, kişilerin bu belgeleri birilerine komisyon karşılığı düzenleyeceği açık olmasına rağmen, "bulundurma" fiilinin suç olmaması sebebiyle herhangi bir yaptırım uygulanamamaktadır. Bu açık yine giderilmemiştir.
Yeni düzenlemede yanıltıcı belgenin ve sahte belgenin tanımlarında bir değişiklik yapılmamıştır.
Yeni düzenleme, kanunun 579. maddesi uyarınca, yayımı ile birlikte yürürlüğe girecektir.
Kaynak:Referans GazetesiVergi kaçakçılığı suç ve cezasını düzenleyen Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi, geçen günlerde TBMM'de kabul edilen 5728 sayılı "Temel Ceza Kanunları...