27 Ocak 2008
Cumhur ÇETİN
Denetçi - Ulusal Bağımsız Denetim ve YMM. A.Ş.
ccetin@ubdt.com.tr
Ba ve Bs BİLDİRİM FORMLARI’NIN DÜZENLENMESİNDE UYGULANACAK USUL VE ESASLAR
Hatırlanacağı üzere form Ba ve form Bs’lerin gelir idaresinin gündemine gelmesi 01 Nisan 1997 tarih ve 22951 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 256 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile olmuştur.
Başlarda istatiksel amaçlı olarak bilanço usulüne göre defter tutan mükelleflerin, bir kişiden satın alınan mal ve/veya hizmetlerden tutarları belli bir haddi aşanların maliye bakanlığına bildirilmesi (Form B) zorunlu hale getirilmişti. İlerleyen yıllarda teknolojinin gelişimine parelel olarak Vergi Dairelerinin de otomasyon sistemine geçmesiyle birlikte istatiksel amaçlı alınan form B’lerin amaç ve kapsamı genişletilmiştir.
21 Temmuz 2005 tarih ve 25882 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 350 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 2004 yılından itibaren bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerden mal ve hizmet alış bilgileri(Form Ba) ile birlikte mal ve hizmet satışlarına ilişkin bilgilerinin de(Form Bs) alınması uygulamasına geçilmiştir. Söz konusu uygulama ile Form Ba ve form Bs’lerin alınma amacı ve kapsamı genişletilmiş olup, bu tarihten sonra Form Ba ve Form Bs’ler baz alınarak çapraz kontrollerle kayıt dışılıklar tespit edilmeye başlanmıştır.
17 Ağustos 2006 tarih ve 26262 sayılı Resmi gazetede yayımlanan 362 No.lu V.U.K. Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımları ile satışlarının 2005 ve müteakip yıllarda Maliye Bakanlığına bildirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar açıklanmıştır.
Söz konusu tebliğ ile getirilen önemli değişikler nelerdir"
2007 yılına ilişkin olarak Şubat 2008 ayı içinde verilecek form Ba ve form Bs’lerin hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir"
Gelir İdaresinin Ba ve Bs formlarından beklentisi nedir" Ba ve Bs formları istatistik amaçlı mı kullanılacaktır"
Söz konusu tebliğ ile getirilen önemli değişiklikler nelerdir"
362 No.lu V.U.K. Genel Tebliği ile yapılan en önemli değişiklik formların verilme sürelerinin Eylül ayından Şubat ayına çekilmesidir. Burada amaç Ba ve Bs formu veren kötü niyetli mükelleflerin eksik yada yanlış bilgi vermelerine olanak sağlayarak söz konusu kişileri tespit etmek ve bu sayede kayıt dışını engellemektir. Ba ve Bs formlarının üç ayda bir verilmesi hususunun ileriki günlerde gündeme gelmesi de kuvvetle muhtemeldir.
2007 yılına ilişkin olarak Şubat 2008 ayı içinde verilecek form Ba ve form Bs’lerin hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir"
Form Ba ve Bs takvim yılı itibariyle düzenlenecek olup, müteakip yılın Şubat ayı içinde verilecektir. Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler de, Ba ve Bs bildirim formlarını, tabi oldukları özel hesap dönemi itibarıyla değil, takvim yılı itibarıyla düzenleyeceklerdir.
İlgili takvim yılı içerisinde bir kişi veya kurumdan yapılan katma değer vergisi hariç 30.000 YTL (Yeni Türk Lirası) ve üzerindeki mal ve hizmet alımları (Form Ba) veya bir kişi veya kuruma yapılan katma değer vergisi hariç 30.000 YTL (Yeni Türk Lirası) ve üzerindeki mal ve hizmet satışları (Form Bs) ile bağlı bulunulan vergi dairesine bildirilecektir
Bildirilecek olan hadlerin tespitinde özel tüketim vergileri de tutara ilave edilmelidir. Uygulamada bazı meslektaşlarımızın Form Ba ve Bs hadlerini belirlerken ÖTV’yi ihmal ettikleri bazılarının ise ÖTV dahil tutarlar üzerinden formları doldurdukları görülmektedir. Bu durum vergi dairesi nezdinde Form Bs veren işletmeler ile Form Ba veren işletmeler arasında mutabakatsızlık olarak algılanmaktadır.
İlgili takvim yılında bilanço esasına göre defter tutan ve Gelir ve Kurumlar Vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Form Ba ve Bs’leri de elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Söz konusu mükelleflerin Ba ve Bs formlarını kağıt ortamında vermeleri (elden veya posta ile) halinde bildirim formları hiç verilmemiş sayılacaktır.
Bildirimlerin elektronik ortamda verilmesinde, bildirimlerin verilmiş sayılabilmesi için onaylama işleminin yapılması şarttır. Onaylama işlemi, en geç, bildirimlerin verilmesi gereken son gün saat 24:00’den önce tamamlanmalıdır.
Bilanço esasına göre defter tutmakla birlikte, ilgili yıla ait gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olmayan mükellefler ile Mal Müdürlüklerine bağlı olan mükellefler, bildirim formlarını, bağlı bulundukları vergi dairesi veya Mal Müdürlüklerine kağıt ortamında vermek zorundadırlar.
Vergi dairesi mükellefi iken Mal Müdürlüğüne nakil olan mükellefler, bildirim formlarını, nakil oldukları Mal Müdürlüğüne kağıt ortamında vereceklerdir.
Vergi Dairesi değişen mükellefler, ilgili formları halen bağlı oldukları vergi dairesine vereceklerdir.
Bildirimler Yeni Türk Lirası (YTL) olarak doldurulacak ve 1 Yeni Türk Lirasının altında kalan tutarlar dikkate alınmayacaktır. Diğer bir ifade ile, kuruş bilgileri ihmal edilecek ve bildirimlerde gösterilmeyecektir.
Fotokopi ile çoğaltılmış veya önceki yıllarda basılmış olan formlar kullanılmayacak, kullanıldığı takdirde hiç verilmemiş sayılacaktır.
30.000 YTL i aşan ithalat ve ihracat tutarları da forma yazılacak, Türkiye de mükellef olmayan satıcının kimlik No.su “1111111111”, alıcının kimlik No.su ise “2222222222” olarak kodlanacaktır. Ülke kodu bilgileri için ilgili tebliğ ekine bakınız.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, ilgili yıla ait alım ve satımları belirtilen haddin altında kalsa bile, Ba ve Bs formları boş olarak vereceklerdir.
Elektronik ortamda verilen ve onaylanan formda hata yaptığını anlayan mükellefler bildirim süresi içerisinde düzeltme yapabileceklerdir. Şöyle ki ilk verilen form iptal edilebilecek ve ikinci defa verilen form geçerli olacaktır.
Form Ba ve Bs nin herhangi biri hatalı ise, hatalı olan iptal edilerek düzeltilecek, hatalı olmayan diğer form düzeltilmeyecektir. Kağıt ortamında verilen formlarda yapılacak düzeltmeler ise, dilekçe ekinde vergi dairesine yapılabilecektir.
2007 yılında Bilanço esasına göre defter tutan ancak, işi terk etmiş mükelleflerde Form Ba ve Bs ‘leri vermek zorundadırlar. Bu durumda, bildirim formlarının verileceği vergi dairesi, bu mükelleflerin en son bağlı bulundukları vergi dairesidir.
2007 yılında Bilanço esasına göre defter tutan ancak 2008 yılında sınıf değiştirerek işletme defteri tutan mükelleflerde formları vermek mecburiyetindedirler. Buna karşın bildirim formlarının ait olduğu yıl işletme hesabına göre defter tutan, ancak, müteakip yıldan itibaren bilanço esasına geçen mükelleflerin bildirim formu verme zorunlulukları bulunmamaktadır.
İlgili formları vermek zorunda olan mükellefler şubeleri var ise, şubeler bazında değil merkez ve şubelerin bilgilerini konsolide etmek suretiyle vereceklerdir.
Bir kişi veya kurumdan yapılmış olan ve belirlenen haddi aşan alımlar, Ba bildirim formu ile bildirilecek; bu alımların bir kısmı daha sonra iade edilmişse, bu iadeler -belirlenen haddin üzerinde olması halinde- Bs bildirim formunda satış olarak gösterilecektir.
Müstahsil makbuzu düzenlenerek yapılan alımlar, stopaj öncesi brüt tutarları ile hesaplanacaktır.
Herhangi bir mal ve hizmet alımına bağlı olarak, ödemenin gecikmesi suretiyle ortaya çıkan ve fatura düzenlenmek suretiyle alıcıya yansıtılan kur farkı gelirleri de bildirimlere dahil edilecektir.
Sigorta şirketleri tarafından yapılan tazminat ödemeleri fatura ile belgelendirilen bir mal ve hizmet alımına dayanıyorsa, bu alımlarda Ba formuna dahil edilecektir.
Noterlerin, noterlik hizmetlerini Bs formu ile bildirmelerine gerek bulunmamakta, aynı şekilde noterde yapılan işlemlerinde Ba formu ile bildirilmesine gerek bulunmamaktadır. Ancak noterler faturalı olarak yaptıkları mal ve hizmet alımlarını Ba formu ile bildireceklerdir.
Döviz büroları, döviz alış ve satışlarını Ba ve Bs ile bildirmeyeceklerdir. Ancak faturalı olarak yaptıkları mal ve hizmet alımlarını Ba formu ile bildireceklerdir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin döviz büroları ve yetkili diğer kuruluşlardan yapmış oldukları döviz alım-satımlarını Ba ve Bs bildirim formlarına dahil etmelerine gerek bulunmamaktadır.
Elektrik, su, doğalgaz gibi mal ve hizmet teslimleri de, belirtilen haddi aşması durumunda Ba ve Bs formları ile bildirilecektir.
Birleşme halinde, münfesih kurum veya kurumlara ait bildirim formları bu kurumların fesih oldukları tarihteki kanuni temsilcileri tarafından verilir. Kurumlar Vergisi Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılan devirlerde ise, münfesih kurumun o dönemdeki faaliyetlerine ilişkin bildirim formları, münfesih kurumun unvanı ve vergi kimlik numarası yazılmak suretiyle devir alan kurum tarafından verilecektir.
İlgili formları belirlenen sürede vermeyen, eksik ve yanıltıcı bilgi veren mükelleflere V.U.K.nun Mük.355 maddesine göre her bir form için 1.490 YTL özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Ayrıca bu mükellefler öncelikli olarak incelemeye sevk edileceklerdir.
Gelir İdaresinin Ba ve Bs formlarından beklentisi nedir" Ba ve Bs formları istatistik amaçlı mı kullanılacaktır"
Ba ve Bs Formlarının Gelir idaresi açısından önemini dönemin Gelir İdaresi Başkanvekili Osman Arıoğlu bakınız nasıl özetliyor:
“Mükelleflerden alış ve satış bilgilerini istiyoruz. Birisi (ben aldım), öbürü (ben satmadım) diyor. Bu çelişkiyi bilgisayar ortamında çapraz kontrolle karşılaştırıyoruz ve ortaya çıkarıyoruz. 2004’de yaptığımız ilk analizlerde 3 milyar YTL kayıt dışılık tespit ettik. Bu uygulama, naylon faturacılığın ocağına tam anlamıyla kibrit suyu dökecek.” (Takvim Gazetesi 30.04.2007)
Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere Gelir İdaresinin söz konusu bildirim müessesinden beklediği faydalar, sadece ekonomiye sunacağı istatiksel bilgilerden ibaret olmayıp, aynı zamanda etkin bir vergileme ve yaygın bir kayıt içi sistem kurulmasında Ba ve Bs bildirimleri yoluyla temel hareket noktası elde edebilmektir.
Sonuç Olarak; Ba ve Bs formuyla bağlantılı olarak 2008 yılı ve sonraki dönemlerde ortaya çıkabilecek olumsuzluklar (İncelenme veya Kod’a alınma riski), göz önüne alınarak 2007 yılı için verilecek olan form Ba ve Bs’lerin hazırlanmasında;
- 2007 için hadler açıklanmamakla birlikte yıl içersinde KDV hariç 30.000 YTL ve üstü alış ve satış yapılan, gerek alıcılarla gerekse satıcılarla ilgili formlarda bildirilecek tutarlar konusunda kesin mutabakat sağlanmalı
- Mükellefler tarafından kullanılan belgelerin Sahte Ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge olup olmadığı hususu araştırılmalı gerekirse söz konusu firmalar düzeltme beyannamesi verilerek kayıtlardan çıkarılmalı
- Bildirilecek olacak hadlerin tespitinde özel tüketim vergilerinin de tutara ilave edilmesi gerektiği unutulmamalı karşı firma ile bu konuda kesin mutabakat sağlanmalıdır.
Son yıllarda yapılan vergi incelemelerinin kaynağının Gelir İdaresinin kayıt dışını önlemek için Ba Bs formu ile alış ve satışları çapraz kontrol ederek mükellefleri denetlemesi sonucunda oluştuğu açıktır. Bu durum mükellefler tarafından verilecek olan Ba ve Bs formlarının ne derece önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu vesile ile 2007 yılı için verilecek olan form Ba ve Bs’lerin Gelir İdaresi açısından potansiyel inceleme kaynağı olduğunu ve mükelleflerin söz konusu formların hazırlanması hususunda azami özeni göstermeleri gerektiğini önemle hatırlatmak isteriz.
Not: “Ba ve BS Bildirim Formlarının Düzenlenmesinde Uygulanacak Usul ve Esaslar” başlıklı makale 27.01.2008 tarihinde www.alomaliye.com sitesinde yayımlanmıştır.