slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 05.01.2008

Yazar : Dr.Veysi SEVİĞ

Milli Piyangonun yılbaşı biletleri

05.01.2008 | Veysi Seviğ | Yorum
 

Milli Piyango'nun yılbaşı çekilişlerinin talihlileri yavaş yavaş belirlenmeye başladı. Talihlilerin bilet numaraları 01.01.2008 tarihli gazetelerde duyuruldu. Bazı gazeteler kazanan numaraları okurlarına duyurmak için özel ekler hazırladı.

 

01.01.2008 tarihli gazetelerin hemen hemen tümünü okudum. Gazetelerde yılbaşı çekilişi için hazırlanan biletlerin şekillendirilmesi ile ilgili tek satır habere rastlayamadım. Oysa söz konusu biletlerin hazırlanışı, biletlerin üzerinde yer alan çalışmanın seçimi, provaları, baskıya verilişi belki de bu satırlara sığmayacak kadar geniş bir öyküye dayalıydı. Ancak bu öykünün en hazin tarafı artık şekli ve programlaması geçmişte kalan biletlerin satışa sunumuna geçişine kadar geçen süreçte göz ve beyin emeği olan kişi ne yazık ki yapmış olduğu çalışmanın sonucunu göremedi.

 

Menfur bir cinayet sonucu 16 Kasın 2007 günü hayatını kaybeden İhya Balak, bu çalışmayı götüren en üst düzey görevliydi ve Milli Piyango Genel Müdürlüğü'nü üstlendiği günden itibaren görevini büyük bir titizlikle yerine getirirken kendisine emanet edilen bu kurumu daha iyiye taşımak için inanılmaz bir çalışma temposu göstermişti.

 

Kendisini aşağı yukarı Hesap Uzmanları Kurulu'na girişinden itibaren tanımış bulunduğum yaklaşık 30 yıllık sürede her vakit takdir ettiğim, sevdiğim, adeta ağabey-kardeş ilişkisi sürdürdüğüm İhya Balak gerçekten bir beyefendi ve aynı zamanda bir iyilik meleğiydi.

 

O görevini daha açıkçası çalışmalarını yaparken son derece dikkatli, nazik ve doğruyu arayan kişiliği ile tam anlamı ile örnek alınacak bir görev adamıydı.

 

1976 yılında katıldığı yarışma sınavını kazanarak binlerle ifade edilen adaylar arasından seçilmiş, hesap uzmanı muavini olmuş, bilahare yeterlik sınavını da başarı ile geçerek 06.3.1980 tarihinde hesap uzmanlığına atanmış, Maliye Bakanlığı bünyesinde Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı yapmış, daha sonra da Hannover Başkonsolosluğu'nda maliye müşaviri olarak görev almış, bir süre sonra da Milli Piyango Genel Müdürlüğü'ne atanmıştı.

 

Zaman zaman İstanbul'a geldiğinde veya bizim Ankara'ya gidişimizde görüşür, ara sıra da telefonla hal hatır sorardık. Bir banka eğitiminde sevgili kızı kısa bir süre öğrencimiz olmuştu.

İhya Balak'ın hesap muavinliğini kazanarak İstanbul'da görev almasından sonra çoğu kez cumartesi ve pazar günleri diğer arkadaşlarımızla buluşarak futbol oynadığımız günlerle ilgili anılarımız hâlâ gözlerimin önündedir.

 

İhya Balak örnek alınması gereken bir kişiydi. Genç yaşına rağmen insan-ı kamildi.

Halihazırda sürdürdüğüm bir görev nedeniyle zaman zaman kendisi ile görüşürdük. Yaşadığı sorunların bir bölümünü anlatır, bir anlamda çözüm arardı.

 

Aradığı çözümlerin hemen hemen hepsi insanları kazanmak, onların geçmişine bakmadan onlarla dost olmaya yönelikti.

 

Ancak hiç mi hiç hak etmediği bir tepkinin kurbanı oldu.

 

Bunun sonucunda aylarını verdiği bir çalışmanın sonuçlanmasını göremeden, eşinden, çocuklarından ve arkadaşlarından adeta koparıldı.

 

Makamında, tabanca ile vurularak öldürüldü, daha açıkçası şehit edildi.

 

Tertemiz yaşamı başkası eliyle kanlı bir şekilde sona erdirildi.

 

Ona yapılan silahlı saldırıdan sonra bazı basın organlarına verilen bilgilerin ise uzaktan yakından gerçeklerle ilgisi olmamasına rağmen, bu bilgiler farklı yorumlamalara neden oldu.

 

Oysa bir ara olayın niteliğini rahmetli İhya Balak'tan ben de dinlemiştim.

 

İhya Balak ancak kitaplarda yer alması gereken örnek bir insan ve yöneticiydi. Bu özelliğinin bedelini kurşunlanarak ödedi. Halbuki ülkemiz bu güzel insandan gelecek yıllarda daha farklı ve daha çok yararlanabilecekti.

 

Ancak can almak için tabancanın bu kadar rahat kullanılmasında kanımızca toplumsal nitelikte sorumluluğumuz vardır.

 

Tabanca ile dolaşmak, rastgele ateş etmek, medyatik olmak için adam öldürmek kanımızca ulusumuzu, halkımızı artık tehdit eden en önemli olaylardan biri haline gelmiştir.

Sevgili İhya Balak'ın ölümünden bu yana kendimi artık huzursuz hissediyorum.

 

Önümde birkaç Milli Piyango bileti var. Üzerinde yer alan kardan adam ve üzerinde sağa doğru "mutlu yıllar" yazısı. Kardan adam gülüyor.

 

Bu biletin oluşumunu tasarlayan ve planlayan İhya Balak ise gülen kardan adamdan çok uzakta!

Benim bilete baktıkça ağlayacağım geliyor.

 

Bir türlü anlayamıyorum. Bu tertemiz adam, kendimden daha çok tanıdığım ve sevdiğim İhya Balak neden öldürüldü"

 

Doğrusu bu sorunun yanıtını arıyorum ve adalete bir hukukçu olarak güveniyorum.

 

Kaynak:Referans Gazetesi