slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 24.10.2008

Yazar : Dr.Veysi SEVİğ

Cari hesap sözleşmeleri

24.10.2008 | Veysi Seviğ | Yorum

Cari hesap sözleşmeleri Türk Ticaret Yasası'nın "Ticari işletme" başlıklı birinci kitabının altınca faslının konusunu oluşturmaktadır. (Madde: 87-99)

Yasal tanımlamaya göre "İki kimsenin para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı birbirlerindeki alacaklarını ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem zimmet (borç) ve matlup (alacak) şekline çevirerek hesabın kesilmesinden çıkacak bakiyeyi isteyebileceklerine dair bulunan mukavaleye (sözleşmeye) cari hesap mukavelesi denir." (Madde: 87)

Bu tanımlamaya göre iki kimsenin ve/veya kurumun kendi aralarında karşılıklı olarak birbirlerinden para, mal, hizmet ve diğer hususlardan dolayı alacaklı olmaları ve bu alacakları ayrı ayrı istemelerinden vazgeçip bunları borç ve alacak şekline çevirip hesabın kesilmesinden sonra bakiyeyi isteyebileceklerini kendi aralarında kararlaştırmış olmaları gerekmektedir.

Borçlar Kanunu'nda yer alan hükümler saklı kalmak koşuluyla cari hesap sözleşmesinin varlığı halinde aşağıdaki hususlar geçerlidir:

* Aksi kararlaştırılmamış olmadıkça cari hesaba borç veya alacak kaydı, borç ve alacağı doğuran sözleşme veya işleme yönelik tarafların sahip oldukları dava veya talep ve iddia haklarını kullanmalarını engellemez. Uyuşmazlığa yönelik istem ortadan kalkarsa veya yargı yolu karara bağlanmış olursa, bu takdirde söz konusu işlem buna göre değerlenir ve dikkate alınır.

* Taraflar arasında cari hesap sözleşmesinin akdinden önce mevcut bir alacak, tarafların karşılıklı olarak olumlu irade beyanları ile cari hesaba kaydedilirse aksi kararlaştırılmamış olmadıkça bu alacak yenilenmiş olmaz.

* Bir ticari senedin cari hesaba kaydı bedelinin tahsil edilmesi halinde ödenmesi veya tahsil edilmesi ile geçerli olur.

* Her hesap dönemi sonunda borç ve alacak teşkil eden tutarlar birbirinden çıkarıldıktan sonra ortaya çıkan bakiye, yeni hesap devresine ait bir kalem olarak hesaba geçirilir; sözleşme sona ermiş veya bakiye haczedilmemiş ise alacaklıya ödenmesi gerekir.

* Cari hesabın alacak kısmına kaydedilen tutarlar için sözleşme veya ticari teamüller gereğince alındıkları günden itibaren faiz hesaplanır.

Cari hesap sözleşmeleri uyarınca işlem yapılması halinde bu hesaba yapılacak borç ve alacak kayıtlarının mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde doğruluğunun kanıtlanması gerekir.

Ancak cari hesap sözleşmesine bağlı olarak mükellefler arasında mevcut borç ve alacakların, yine bu işletmeler arasında mevcut cari hesap sözleşmeleri gereği mahsup edilmesi halinde, bu tür mahsup işlemlerinin ya sözleşme hükümleri gereği yapılması veya tarafların konuyu birbirlerine haber vermek suretiyle yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda vergi uygulamaları açısından 8000 YTL'yi geçen ödemelerin mutlak suretle bankalar veya bu konuda yetkilendirilmiş kurumlar aracılığıyla yapılması zorunluluğu dikkate alındığında bu konuda özellikle hesabın kesilmesine ve kapatılmasına yönelik mahsup işlemleri uygulamada duraksama yaratmaktadır. Buna Maliye Bakanlığı tarafından konuya liişkin verilen özelgelere göre "İki firma arasındaki emtia alış ve satışları karşılığında nakit ödeme ve tahsilat söz konusu olmadan cari hesapların karşılıklı olarak mahsup yoluyla kapatıldığı durumda nakit bir hareketten bahsedilemeyeceğinden mahsup yoluyla kapatılan tutarların da banka ile posta idaresince düzenlenen belgelerle tevsiki mümkün bulunmamaktadır."

Diğer yandan yasal düzenleme gereği "Cari hesaba geçirilen borç ve alacak kalemleri bir bütünlük oluşturur. Cari hesabın kesilmesinden önce tarafların hiçbiri, alacaklı veya borçlu sayılmaz. Bu bağlamda da "Cari hesap sözleşmeleri, hesap kesilmeden alacak talep edilmeyeceğine dair bir anlaşmadır. Bu nedenle cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbiri alacaklı veya borçlu sayılmaz. (Madde: 95)

Mukavele (sözleşme) veya ticari teamül ile muayyen hesap devreleri sonundaki, cari hesabın kapatılması ve borç ile alacak kalemleri arasındaki farkın tespit edilmesi gerekmektedir.

Hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılır. Tespit edilen bakiyeyi gösteren cetveli (hesap özetini) alan taraf, aldığı tarihten itibaren bir ay içinde noter aracılığı ile veya taahhütlü bir mektupla itirazda bulunmazsa bakiyeyi kabul etmiş sayılır. Yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmayan hallerde bakiyenin kabulüne ilişkin yukarıda belirttiğimiz hüküm uygulanmaz.

Uygulamada cari hesap sözleşmesi; kararlaştırılan müddetin bitmesi ile sona ermektedir. (Madde: 96) Cari hesap sözleşmelerinde herhangi bir müddet belirlenmemiş ise bu takdirde taraflardan birinin istemi üzerine cari hesap sözleşmesi sona erer. (Madde: 96/2)

 

Kaynak:Referans GazetesiCari hesap sözleşmeleri Türk Ticaret Yasası'nın "Ticari işletme" başlıklı birinci kitabının altınca faslının konusunu oluşturmaktadır. (Madde: 87-99)...

( KB)