slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 26.09.2008

Yazar : Dr.Veysi SEVİĞ

Kurumlarda kısmi bölünme (Sermaye azaltımı)

26.09.2008 | Veysi Seviğ | Yorum

Kurumlar Vergisi Yasası'nın 19/3-b maddesinde yer alan tanımlamaya göre "kısmi bölünme" tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçını kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesidir.

Ancak, yasal düzenleme gereği, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde, işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur.

Kısmi bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri, devralan şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilmektedir.

Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu kapsamda devrinde, devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçların da devri zorunludur.

Kısmi bölünme; yukarıdaki ifadelerden de anlaşılacağı üzere, karşılığında sermaye payı alınmak suretiyle şirket varlıklarından bir kısmının başka bir şirkete ayni sermaye olarak konulmasını ifade eder. Bu bağlamda kısmi bölünme aslında, öz itibariyle bir ayni sermaye koyma işlemidir. Ancak konuya ilişkin yasa hükmü bir işletmenin her unsuru istediği her şirkete ayni sermaye olarak koyması ve karşılığında o şirketten hisselerinin alınması şeklinde düzenlenmemiş, konuya ilişkin olarak bazı sınırlamaları da beraberinde getirmiştir.

Bir anonim şirketin veya limited şirketin kısmi olarak bölünmesinde bilançosunda yer alan;

* Gayrimenkuller ve iştirak hisseleri ile

* Üretim tesisleri, hizmet işletmeleri ve bu tesis ve işletmelere bağlı gayrimaddi haklar,

* Hammadde, yarı mamul ve mamul malların,

mukayyet değerleri (muhasebe değerleri) üzerinden mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine, bu değerleri devreden şirketin ortaklarına verilmek veya devreden şirkette kalmak üzere devralan şirkete iştirak karşılığında ayni sermaye olarak konulması öngörülmüştür.

Kısmi bölünme sonucunda ortaya çıkması söz konusu olan sermaye azaltılması işlemi Türk Ticaret Yasası'nın 396'ncı maddesi kapsamında gerçekleştirilmektedir.

Buna göre bir şirket, sermayesini azaltarak, azaltılan kısmın yerine geçmek üzere tamamen ödenecek yeni hisse senetleri çıkarmak niyetinde değilse, genel kurul esas (ana) sermayenin itibari kıymetine dair ana sözleşme hükümlerinin değiştirilmesine karar vermek zorundadır. Bu bağlamda yönetim kurulunun istemi üzerine mahkemece belirlenecek olan üç bilirkişi tarafından verilecek müşterek raporda ana sermayenin azaltılmasına rağmen şirket alacaklılarının haklarını tamamen karşılayacak miktarda aktifler mevcut olduğu tespit olunmadıkça böyle bir karar verilmez.

Diğer yandan sermaye azaltımı ile eşzamanlı olarak isteğe bağlı şekilde nakit olarak veya şirket bilançosunda yer alan hesapların müsait (yeterli) olması ve üçüncü şahısların haklarını zedelememesi koşuluyla öncelikle şirketin üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği sermaye ve kâr yedeklerinden karşılanması suretiyle yapılması da mümkündür.

Devrolan anonim ve limited şirket sermayesi devredilen şirketin ortaklarının haklarını koruyacak miktarda azaltılır. Bu sermaye artırımı devir alan şirketin sermaye artırımı şeklinde gerçekleştirilecek olup, sermaye artırımının tescili ile birlikte, ihraç edilen paylar kendiliğinden bölünen şirketin ortaklarına veya bölünen şirkete devrolunur.

Türk Ticaret Yasası'nın 274'üncü maddesi dayanak gösterilerek yayımlanan "Anonim ve Limited Şirketlerin Kısmi Bölünme İşlemlerinin Usul ve Esaslarının Düzenlenmesi Hakkındaki" ortak tebliğde de belirtildiği üzere kısmi bölünmeye katılan anonim ve limited şirketlerin bölünme sözleşmesi ile bölünmeye esas oluşturan bilançonun Türk Ticaret Yasası'nın 303'üncü maddesi gereğince, mahkemece atanan bilirkişilere denetlettirmesi zorunludur. Şirket, bölünmeyi denetleyecek bilirkişilere amaca yardımcı olarak her türlü bilgi ve belgeyi vermek zorundadır.

Bilirkişi raporunda;

* Devralan şirket tarafından yapılması öngörülen sermaye artırımının devreden şirketin ortaklarının ve varsa intifa hakkı sahiplerinin haklarını korumaya yeterli bulunup bulunmadığı,

* Bölünmeye katılan şirketlerin öz sermayeleri ve payların, değeri ile hisselerin değiş/tokuş oranı, bölünmenin Kurumlar Vergisi Yasası'na tebliğ hükümlerine uygunluğu,

* Bölünmeye konu varlıkların nitelikleri, mukayyet ve varsa cari değerleri,

* Bölünen şirkete veya ortaklarına devralan şirket tarafından verilecek hisse senetlerinin tutarının belirlenmesinde mukayyet değer ile varsa kullanılan diğer yöntemlere göre hesaplanan değişim oranı,

* Kullanılan yöntemlerin yeterli olup olmadığına ilişkin açıklama,

* Değerleme yöntemleri ile ilgili sorunla karşılaşılmış ise bu sorunlara ilişkin açıklama,

belirtilecektir.

 

Kaynak:Referans GazetesiKurumlar Vergisi Yasası'nın 19/3-b maddesinde yer alan tanımlamaya göre "kısmi bölünme" tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi nitel...

( KB)