slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 12.09.2008

Yazar : Dr.Veysi SEVİĞ

İhtiyati haciz ve yurtdışına çıkış tahdidi

12.09.2008 | Veysi Seviğ | Yorum

Hukuki açıdan amme alacağının korunabilmesi için başvurulan en etkili önlemlerden birisi de "ihtiyati haciz"dir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 13'üncü maddesinde "İhtiyati Haciz" uygulanmasını gerektiren haller sayılmak suretiyle belirlenmiş bulunmaktadır. Bu hallerden herhangi birinin varlığı halinde, hiçbir müddetle mukayyet (bağlı) olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurun kararıyla borçlunun mallarına ihtiyati haciz konulabilmekte ve aynı zamanda mevcut yasal düzenleme çerçevesinde yine borçluya "yurtdışına çıkış tahdidi" getirilebilmektedir. (Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa Madde: (36/A)

Gerçekte "İhtiyati Haciz" ileride tahakkuk edecek olan veya henüz vadesi gelmemiş bulunan ya da vadesi geçtiği halde ödeme emri tebliğ edilmemiş olan amme alacağının tahsil güvenliğini sağlamak üzere yapılmaktadır. Bu bağlamda ihtiyati haczin amacı amme alacağını teminat altına almak olup, tahsil dairelerince mükellefin menkul ve gayrimenkul malları ile diğer hak ve alacaklarının kaçırılmasına engel olunmasıdır.

İhtiyati haciz uygulamasını gerekli kılan haller şunlardır:

* Vergi Usul Yasası uyarınca vergi ziyaı cezasının kesilmesini gerektiren haller ile yine aynı yasa uyarınca kaçakçılık suçu sayılan haller,

* Borçlunun belli bir ikametgâhı yoksa,

* Borçlu kaçmışsa ve kaçması, mallarını kaçırması ve hileli yollara sapması ihtimalleri varsa,

* Borçludan teminat göstermesi istendiği halde belli bir müddette teminat ve kefil göstermemiş yahut şahsi kefalet teklifi veya gösterdiği kefil kabul edilmemişse,

* Mal bildirimine çağrılan borçlu belli bir müddet içinde mal bildiriminde bulunmamış veya noksan bildirimde bulunmuşsa,

* Hüküm sadır olmuş bulunsun bulunmasın para cezasını müstelzim (gerektiren) fiil dolayısıyla amme davası açılmış ise,

* İptali istenen muamele ve tasarrufun mevzuunu (konusunu) teşkil eden mallar, bu mallar elden çıkarılmışsa elden çıkaranın diğer malları hakkında uygulanmak üzere;

- İvazsız (karşılıksız) bir şekilde devri, yapmış olduğu bağışlar (Madde: 28),

- Yasal olarak hükümsüz sayılan tasarruflar (Madde: 29),

- Amme alacağının tahsiline imkân bırakmamak maksadıyla yapılan tasarruflar (Madde: 30),

Yukarıdaki hallerin varlığında alacaklı amme idaresi borçlu nezdinde ihtiyati haciz uygulaması yapmaktadır.

Gerek ihtiyati tahakkuka dayalı gerekse diğer nedenlerden dolayı ihtiyati haciz nedenlerinin belirlenmesinde ve değerlendirilmesinde tahsil dairesinin ve ihtiyati haciz kararını verecek makamın gereken hassasiyeti (duyarlılığı) göstermesi ve alacaklı amme idaresinin hukuku kadar borçlu hukukunu da koruması gerekmektedir.

İhtiyati haciz hiçbir süreye bağlı olunmaksızın borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarına uygulanabilmektedir.

İhtiyati haciz kat'i hacze dönüştürülmediği sürece, ihtiyaten haczedilen malların bozulması, çürümesi gibi nedenlerle korunmasının mümkün olmadığı veya beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağının anlaşılması hallerinde, bu mallar derhal paraya çevrilerek, elde edilen tutarlar teminat olarak muhafaza edilmektedir.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 15. maddesi uyarınca haklarında ihtiyati haciz uygulananlar haczin uygulanması, gıyapta (yokluklarında) yapılan hacizlerde haczin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait vergi davası işlerine bakan vergi mahkemesi nezdinde ihtiyati haciz uygulamasına yönelik nedenlere itiraz edebilirler.

Bu konudaki uyuşmazlıklar vergi mahkemelerince diğer işlere takdimen incelenir ve karara bağlanır. Vergi mahkemelerinin bu konuda verecekleri kararlar kesindir.

Haklarında ihtiyati haciz uygulanan asıl borçlu veya kanuni temsilci, şirket ortağı gibi sorumlular ihtiyati hacze karşı dava açma hakkına sahiptir.

Uygulamada özellikle inceleme elemanları ilk yapılan hesaplamaları esas alarak haklarında inceleme yapılan mükellefle ilgili olarak ihtiyati haciz uygulaması yapılmasını ilgili vergi dairesinden talep edebilmekte ve bu talebe uygun olarak da ilgili vergi dairesi inceleme aşamasında mükellef nezdinde ihtiyati haciz işlemi yapabilmektedir.

İhtiyati haciz işlemi bu bağlamda ancak inceleme aşamasında yapılabilmektedir. Dolayısıyla inceleme sonuçlanıp, tarhiyat yapıldıktan sonra ihtiyati haciz uygulanması mümkün değildir. Bir başka anlatımla ihtiyati haciz kararı alınabilmesi için incelemenin henüz tamamlanmamış olması gerekmektedir.

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Yasa'nın 36/A maddesi gereği olarak haklarında ihtiyati haciz kararı alınan amme borçlusunun ayrıca yurtdışına çıkışı, alacaklı tahsil dairesinin istemi halinde ilgili makamlarca engellenebilmektedir. 

Kaynak:Referans GazetesiHukuki açıdan amme alacağının korunabilmesi için başvurulan en etkili önlemlerden birisi de "ihtiyati haciz"dir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkı...

( KB)