slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 19.05.2008

Yazar : Bumin DOĞRUSÖZ

Hukukun gelişmesi

19.05.2008 | Bumin Doğrusöz | Yorum

Hukukun gelişmesi, her şeyden önce sağlıklı mevzuatın varlığını gerektirir. Kanunların ve düzenleyici işlemlerin hazırlanması, bu nedenle ciddi bir iştir. "Deneme yanılma yöntemi" ile veya "bir çıksında uygulamada aksaklık görülürse değiştirilir" anlayışı ile hareket edilemez. Bu anlayışlar, ülke hukukunun gelişmesine hizmet etmediği gibi, hukuka güveni de sarsar.

Oysa mevzuatımızın hali, maalesef hukukun gelişmesine pek fazla hizmet edememektedir.

Bilindiği gibi 2005 yazında yürürlüğe giren Kanunlarla ceza ve ceza usul hukukunda köklü değişiklikler yapıldı. Ancak bu değişikliklerle, ceza hükmü taşıyan diğer Kanunlar arasında ortaya çıkan uyumsuzluğundan giderilmesi gerekmekteydi. Adalet Bakanlığı bu maksatla bir Tasarı hazırladı ve Tasarı 5728 Kanun numarası ile kabul edilerek Kanunlaştı ve 8 Şubat 2008 günlü Resmi Gazete'de yayımlandı. 5728 numaralı Kanunun adı: "Temel Ceza Kanunları'na Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlar'da Ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun". Geçen gün bir toplantıda, Kanunun adında geçen "Çeşitli Kanunlar" ile "Diğer Bazı Kanunlar" arasında ne fark var diye sordular. 27 yıllık bir hukukçu olarak cevabını bulamadım. Hiçbir kitapta da yazmıyor.

Tasarılar hazırlanırken, Kanunlar çıkarken yeterince tartışılmıyor, irdelenmiyor, sonuçları test edilmiyor. Bu hız içerisinde belki mümkün olamıyor. İşte birkaç örnek:

Gelir Vergisi Kanunu'nun 23. maddesinin dar mükelleflerin yanında çalışan hizmet erbabının ücretlerini istisna eden 14. bendi 4842 sayılı Kanunla kaldırıldı. 4962 sayılı Kanunla aynen geri getirildi.

5281 sayılı Kanunla Veraset Ve İntikal Vergisi Kanununun 4. maddesinin 1. fıkrasına (m) bendi eklendi. Oysa o tarihte (m) bendi zaten vardı. 2. (m) bendinin harfi, daha sonra 5234 sayılı Kanunla (n) olarak değiştirildi.

5411 sayılı Bankacılık Kanunu 19.10.2005 tarihinde kabul edildi. Kabulünden bu yana 3 yıl geçmedi, 3 defa değişti. Bu arada bir kısım hükümleri de Anayasa Mahkemesince iptal edildi.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 10.12.2003 tarihinde kabul edildi. Daha beş yıl olmadı, ancak geçen sürede 15 defa değişti.

Maliye Bakanlığı'nın kuruluş Kanunu, hâla önceki Anayasa zamanında çıkartılmış bir Kanun Hükmünde Kararnamedir. Yasama organı bu Kanun Hükmünde Kararnameyi kabul ederek kanunlaştırmamıştır, ancak kanunlaştırmadığı bu KHK'da bu güne kadar 10 Kanunla çeşitli değişiklikler yapmıştır.

Kurumlar Vergisi Kanunu 2006'da kabul edilmiş, 1.1.2007'de yürürlüğe girmiştir. Şimdi, transfer fiyatlandırması gibi bazı hükümleri değiştirilmeye çalışılmaktadır.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ve kolaydır.

Böyle bir ortamda kitapçılarda doğru ve güncel Kanunları da bulmak, hemen hemen olanaksızdır. Kütüphanemde hep güncel mevzuatı bulundurmak amacıyla sık sık mevzuat kitapları satın alıyorum. Geçen gün, kütüphanemde Anayasa'nın da son şekli bulunsun diye mevzuat yayıncılığında tanınmış bir yayınevinin "Anayasa ve Seçim Kanunları" adlı küçük boy basılı Kanunlarından Mart 2008 baskı tarihli birini satın aldım. 5735 ve 5678 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklikler atlanmıştı. Burada işaret etmek istediğim husus, yasamanın hızı karşısında sağlıklı mevzuata ulaşma zorluğu.

Güncel bir mevzuatı satın alsanız dahi, fazla ömürlü olmayacaktır. Ben en güvenilir gördüğüm Oluş Yayıncılık tarafından çıkartılan "Vergi Kanunları" adlı iki ciltlik derlemeyi kullanıyorum. Ancak halen kullandığım baskı Ocak 2008 tarihli olmasına rağmen, o tarihten bu yana kabul edilen değişiklikler nedeniyle, içine düştüğüm notlar veya yapıştırdığım fotokopiler olmasa, hiçbir işe yaramayacak. Gelirler Kontrolörleri Derneği "Vergi Kanunları" adlı kitaplarının yeni baskısını yapamıyor. Çünkü Yasama Organındaki vergi kanunlarına ilişkin tadil tasarılarının sonu gelmiyor.

Böyle bir ortamda doktrinde gelişemiyor. Kimse kitap yazmak veya yayınlamak istemiyor. Çünkü kitabın, daha raflara ulaşmadan eskimesi olası. Uzunca bir süredir kambiyo hukuku, gümrük hukuku, sosyal güvenlik hukuku alanında yayın çıkmıyor. Yine bir süredir bu alanlara ticaret hukuku da eklenmiş vaziyette. İş Dünyası, hukuk ve mali müşavir camiaları, iki yıldır Ticaret Kanununun akıbetini izliyor. Kanun çıkacak mı, çıkmayacak mı" Muhasebe standartları 1.1.2009'da uygulamaya girecek mi, girmeyecek mi" Bu soruların cevabını bilen yok.

Burada sorumluluk yasama organının komisyonları kadar, belki daha da fazla tasarıları hazırlayan, denetleyen bürokratlara, teknokratlara düşmektedir. Mevzuatı sağlıklı ve uzun ömürlü olmaması, hukuk güvenliğini ve hukuki istikrarı da tehdit etmektedir.

 

Kaynak:Referans GazetesiHukukun gelişmesi, her şeyden önce sağlıklı mevzuatın varlığını gerektirir. Kanunların ve düzenleyici işlemlerin hazırlanması, bu nedenle ciddi bir iş...

( KB)