slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 24.04.2008

Yazar : Bumin DOĞRUSÖZ

Transfer fiyatlandırmasında değişiklikler

24.04.2008 | Bumin Doğrusöz | Yorum

Geçen günlerde yayımlanan 2008/13.490 sayılı bakanlar kurulu kararı ve 2 sayılı "Transfer Fiyatlandırması Genel Tebliği"yle örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması konusunda beyanname ekinde verilmesi gereken form ve transfer fiyatlandırması raporuna ilişkin sürelerle raporun içeriği yeniden düzenlendi. Önce sürelerde yapılan değişiklikleri aktaralım.

 

Süre değişiklikleri

Kurumlar Vergisi mükelleflerinin, ilişkili kişilerle bir hesap dönemi içinde yaptıkları mal veya hizmet alım ya da satım işlemleri ile ilgili olarak Kurumlar Vergisi beyannamesi ekinde vermeleri gereken "Transfer Fiyatlandırması, Kontrol Edilen Yabancı Kurum ve Örtülü Sermayeye İlişkin Form"u, verme süresi, 2007 yılı hesap dönemine münhasır olmak üzere, 2008 hesap dönemi ikinci geçici vergi beyannamesinin verilme süresinin son gününe, bir başka deyişle 14 Ağustos akşamına kadar uzatıldı. Dolayısıyla söz konusu formun 14 Ağustos 2008 günü akşamına kadar bağlı bulunulan vergi dairesine gönderilmesi mümkündür.

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurtiçi ve yurtdışı işlemleri ile diğer Kurumlar Vergisi mükelleflerinin ise bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptığı yurtdışı işlemlere ilişkin olarak hazırlamaları gereken "Yıllık Transfer Fiyatlandırması Raporu"nu hazırlama süresi 30 Haziran akşamına kadar uzatıldı. Bu süre daha önce 30 Nisan olarak belirlenmişti.

Demek ki artık bu raporu mükellefler 30 Haziran akşamına kadar hazırlayabileceklerdir. Aslında bu süre, rapor hazırlama süresi değildir. Aralık ayında veya 2 sene sonra birisi ibrazını isteyebilir diye temmuz ayına kadar kimse rapor hazırlamaz.

Bu süre, idarenin ibraz isteyebileceği ilk tarihe ilişkin bir belirlemedir. İdare veya inceleme elemanları bu tarihten önce mükelleflerden söz konusu raporun ibrazını isteyemez. Mükelleflerden ancak bu tarihten sonra ibraz talep edilebilir.

Bu raporun ibrazında mükellefe nasıl olsa en az 15 gün süre tanınacağından, bu rapor geceli gündüzlü çalışılıp, 15 günlük süre içerisinde de yazılabilir. Zaten raporun yetersiz hazırlanmış olmasının da bir müeyyidesi yoktur. Öte yandan Haziran ayında hazırlamamış olmanın bir yaptırımı olmadığı gibi, raporun haziran ayında hazırlandığını belgeleyecek noter tasdiki, suret çıkartılması, meslek mensubu ile sözleşme yapılmış olunması gibi bir uygulama da söz konusu değildir.

 

Yaptırım konusu

Bize en çok gelen soru, formu vermeyen veya raporu hazırlayıp ibraz etmeyen mükelleflere hangi yaptırımın uygulanacağına ilişkindir. Hemen burada cevaplayalım. Formu vermemenin yaptırımı usulsüzlük cezasıdır. Formu vermeyenlere, özel usulsüzlük cezası kesilemez. Çünkü form, bilgi isteme müessesesi kapsamında istenen bir form olmayıp, Kurumlar Vergisi beyannamesinin bir parçasıdır. Beyanname vermeyene usulsüzlük cezası uygulanırken parçasını sunmayana özel usulsüzlük cezası kesilemez. Buna karşılık raporun ibrazı, inceleme ve/veya bilgi isteme müessesesi kapsamında talep edilebileceğinden, ibraz etmeyenlere özel usulsüzlük cezası uygulanabilecektir.

Gerek formun gerekse raporun sunulmaması, tek başına bir re'sen tarh sebebi değilse de incelemeye sevk sebebidir.

 

Rapordaki değişiklikler

2 sayılı tebliğle yapılan değişikliklerle söz konusu raporun içeriği de değiştirilmiştir. Ancak bu içerik değişikliği, kurumların ilişkili kişilerle 1.1.2008 tarihinden itibaren yapacağı işlemler hakkında hazırlanacak raporlarla ilgilidir. Bu konuda belirlenen esaslar ise şunlardır:

Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptıkları yurtiçi ve yurtdışı işlemleri için rapor hazırlamaları gerekmektedir.

Diğer Kurumlar Vergisi mükelleflerinin bir hesap dönemi içinde ilişkili kişilerle yaptıkları yurtdışı işlemleri için rapor hazırlamaları gerekmektedir.

Tüm Kurumlar Vergisi mükellefleri, 01/01/2008 tarihinden itibaren serbest bölgelerde bulunan ilişkili kişilerle ve oralardaki şubeleri ile yaptıkları işlemleri de raporlarına dahil edeceklerdir.

Serbest bölgelerde faaliyette bulunan Kurumlar Vergisi mükellefleri de 1.1.2008'den sonra ilişkili kişilerle yaptıkları yurtiçi işlemleri için rapor hazırlayacaklardır. (Tüm Kurumlar Vergisi mükellefleri serbest bölgelerdeki ilişkili kişiler ve şubeleri ile ilgili olarak zaten rapor hazırlayacaklarından ve serbest bölgelerdeki şubelerin ayrıca bir rapor hazırlama zorunluluğu bulunmadığından, buradaki "Serbest bölgelerde faaliyette bulunan Kurumlar Vergisi mükellefleri" ibaresinden, anılan bölgelerde kurulu, yani merkezleri anılan bölgelerde bulunan şirketleri anlamaktayız. Bize göre tebliğde bu açıdan "tedvin zaafı" vardır. Gerek bakanlar kurulu kararında gerekse tebliğde ibareler özenle seçilmemiştir. Aksi halde, yani "faaliyette bulunma ile" kastedilen, oralarda şube veya işyeri olma hali ise oralarda şube veya işyeri olan kurumlar, ilişkili kişilerle yaptıkları yurtiçi ve yurtdışı işlemlerinin tamamı için rapor hazırlamak durumunda olacaklardır. Bu hususun bakanlıkça açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.)

Tüm Kurumlar Vergisi mükellefleri 01/01/2008 tarihinden itibaren yurtdışındaki şubeleri ile yaptıkları işlemleri de raporlarına dahil edeceklerdir.

 

Kaynak:Referans Gazetesi