- Makaleler
-
Belgesiz mal bulundurma halinde uygulanacak ceza
Yazdır
Tarih : 22.04.2008
Yazar : Dr.Veysi SEVİĞ
Belgesiz mal bulundurma halinde uygulanacak ceza
22.04.2008 | Veysi Seviğ | Yorum
"Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki" Yasa Tasarısı ile Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Yasası'nın "Mükellef ve Sorumlusu" başlıklı 4'üncü maddesine eklenmesi öngörülen 4'üncü fıkra ile işletmelerde belgesiz mal bulunduranlar hakkında yapılacak idari işlemler ve müeyyideleri belirlenmektedir.
Buna göre "Fiili veya kaydi envanter sırasında" söz konusu yasaya ekli listelerdeki malların belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malların alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilecektir. "Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde belgesi ibraz edilemeyen malın tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan ÖTV, alışını belgelemeyen mükellef adına re'sen tarh edilecektir. "Bu şekilde tarh edilecek olan ÖTV asgari maktu vergi miktarından az olamayacaktır."
Yapılması öngörülen yasal düzenleme ile "Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanacaktır." Ancak, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak ÖTV tarhiyatı yapıldığı takdirde, ayrıca alıcıdan ÖTV ve buna ilişkin ceza aranmayacaktır.
Bilindiği üzere Vergi Usul Yasası'nın 134'üncü maddesi uyarınca vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından lüzum görüldüğü takdirde inceleme işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin fiili envanterlerinin tetkikine de teşmil edilebilmektedir. Dolayısıyla vergi incelemesi yapmaya yetkili kılınan elemanlar işletmelerde fiili envanter yapma yetkisine sahip oldukları gibi, yasal düzenleme gereği fiili envanterin yapılmasının gerektirdiği ve incelemeyi yapan tarafından tasdik ettirilen giderler de Hazinece mükellefe ödenmektedir.
Gerçekte ÖTV Yasası'nın mevcut 4'üncü maddesine 4'üncü fıkra olarak eklenmesi öngörülen düzenlemeye paralel bir düzenleme Katma Değer Vergisi (KDV) Yasası'nın 9'uncu maddesinin 2'nci fıkrasında yer almaktadır. Söz konusu fıkraya göre de "Fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan KDV'si, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranmaktadır.
Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen mal ve hizmet tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan KDV alışlarını belgeleyemeyen mükellef adına re'sen tarh edilir. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır."
Yasal düzenleme gereği olarak "belgesiz alınan mal ve hizmetleri satanlara, bu satışlarla ilgili olarak, vergi inceleme raporuna dayanılarak KDV tarhiyatı yapıldığı takdirde, ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin ceza ayrıca alıcıdan aranmaz."
Buna göre gerek KDV Yasası'nın 9/2 maddesinde yer alan düzenleme ve gerekse ÖTV Yasası'nın 4'üncü maddesine eklenmesi öngörülen düzenleme ile faturasız mal bulunduran ve bu durumu vergi denetim elemanlarınca tespit edilen mükelleflerin söz konusu tespit tarihinden itibaren on gün içinde faturasız malların faturasını ibraz edememeleri halinde ÖTV ile KDV bu mükellefleden ceza olarak aranacaktır.
Burada üzerinde durulması gereken bir önemli husus da KDV Yasası'nın 20'nci maddesinde yer alan matrah tanımıdır. Söz konusu verginin uygulanmasında; "Teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir." Bu bağlamda yasal düzenleme ile yapılan tanımlamadan anlaşılacağı üzere KDV'de "bedel" sözü malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade eder. "Dolayısıyla satıcı tarafından malın maliyetine dahil edilmiş bulunan vergi, resim, harç, fon payı gibi unsurlar KDV'nin matrahına dahil olmaktadır.
Mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde ÖTV'ye tabi olan bir mal ticari dolaşımda aynı zamanda KDV'ye de tabi olmakta ve KDV ÖTV dahil bedel üzerinden hesaplanmaktadır. Çünkü ÖTV yasal düzenleme gereği vergiye tabi malın ya ilk tesliminde veya ithalatı aşamasında ödenmektedir.
Yapılması öngörülen yasal düzenleme ile "kaçak mal bulunduranlara" bu durumda "çifte vergi ve ceza gelmekte olup (Kızılot, Şükrü "Kaçak mal bulunduranlara çifte vergi geliyor", Hürriyet, 12.4.2008) buna göre günümüzde başta akaryakıt kaçakçılığı olmak üzere ÖTV'ye tabi birçok malın faturasız bulundurulması halinde uygulanacak cezanın toplam maliyetinin artırılması ve caydırıcı olması hedeflenmiştir.
Kaynak.Referans Gazetesi