Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Ekim başında yürürlüğe girecek ikinci aşama sosyal güvenlik reformu düzenlemelerinin uygulamasına açıklık getirdi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun ilişkin hükümleri Ekim ayı başı itibariyle yürürlüğe giriyor. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun söz konusu hükümlerin uygulama esaslarına açıklık getiren 15 tebliği de bugünkü Resmi Gazete’de yayımlandı.
KİMLER HİZMET BORÇLANMASI YAPABİLECEK"
Tebliğe göre “hizmet borçlanması” kapsamında olan süreler şöyle:
-Ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile sigortalı kadının, ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten sonra iki defaya özgü olmak üzere doğum tarihinden itibaren geçen iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine dayanarak işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması koşuluyla talepte bulunulan süreler,
-Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen süreler,
-Kamuda çalışanların, personel mevzuatlarına göre aylıksız izinde geçen süreleri,
-Sigortalı olmaksızın doktora öğreniminde veya tıpta uzmanlık için, yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğreniminde geçen süreler,
-Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal stajda geçen süreleri,
-Kamuda sigortalıyken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,
-Grev ve lokavtta geçen süreler,
-Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen süreleri,
-Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi izleyen ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreler.
Hizmet borçlanmalarında, 5510 sayılı Kanun veya mülga sosyal güvenlik kanunlarına göre tescil edilmiş olmak yeterli sayılacak, sigortalının kendisi tarafından yapılan başvurularda borçlanma talep tarihinde, hak sahiplerince yapılan başvurularda ise sigortalının ölüm tarihinde fiilen sigortalı olma şartı aranmayacak.
KİMLER İSTEĞE BAĞLI SİGORTALI OLABİLECEK"
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için uluslar arası sosyal güvenlik sözleşmelerinden doğan haklar saklı kalmak kaydıyla, Türkiye’de yasal olarak ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekteyken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde bulunan Türk vatandaşları yararlanabilecek.
Bu uygulamadan yararlanabilmek için 18 yaşını doldurmuş olma, yasaya tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmama veya bir hizmet akdi ile sigortalı olarak çalışmakla birlikte, ay içinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmama, kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olma koşulları aranacak.
BANKA İŞLEMLERİNDE SİGORTALILIK TESCİLİ
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda bankalar ve kamu idareleri ile diğer kuruluşların, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol etme yükümlülüğü ve bu yükümlülüğe dayanarak işlem yaptığı kişilerin kimlik bilgilerinin Kuruma bildirilmesi düzenleniyor.
Buna ilişkin tebliğe göre, gerek bizzat bankaya gidilerek gerekse de internet ve telefon bankacılığı aracılığıyla ilk defa mevduat hesabı açtırılması, tüm kredi taleplerinin sonuçlandırılması, kredi kartı ve çek karnesi verilmesinde, başvuru sahibinden “meslek bilgileri” ve “çalışılan yerin unvanı ve açık adresi” bilgileri alınacak. Bu bilgiler manuel olarak yapılan işlemlerde formlara eklenecek ve internet işlemlerinde de zorunlu alan olarak bu bilgilere yer verilecek. Bu alanların doldurulmadan işlem yapılmasına izin verilmeyecek. Telefon bankacılığında da bu bilgiler alınmadan işlemler sonuçlandırılmayacak.
SİGORTALI ÇALIŞTIRAN İŞYERİNİN TESCİLİ
Sigortalı çalıştıran işverenlerin, işyeri bildirgesini, en geç sigortalı çalıştırmaya başladıkları tarihte Kuruma vermeleri gerekiyor. İşverenlerce, şirket kuruluşu aşamasında, çalıştırılacak sigortalı sayısı ile bu sigortalıların işe başlama tarihlerinin ticaret sicili memurluklarına bildirilmesi durumunda, bu bildirimler Kuruma yapılmış sayıldığından, ticaret sicil memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimleri en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorunda olacaklar. İşyerinde, hizmet akdi ile sigortalı çalıştıran işveren, belirli sürelerde vermekle yükümlü olduğu işyeri bildirgesini düzenleyerek e-sigorta ile gönderecek. Tescili yapılacak işyerinde, hem ayın 1’i ile 30’u arasında, hem de ayın 15’i ila izleyen ayın 14’ü arasındaki çalışmalarına karşılık ücret alan sigortalıların bulunması durumunda, her iki çalışma döneminden dolayı iki ayrı işyeri bildirgesi düzenlenerek ayrı ayrı işyeri tescili yapılacak.
GENEL SAĞLIK SİGORTALISI SAYILANLAR
Genel sağlık sigortalısı sayılanlar; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı olacak ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın genel sağlık sigortalısı olarak tescil edilmiş sayılacak.
YEŞİL KART VERİLECEKLER
Harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan yurttaşlar, genel sağlık sigortalısı sayılacakları öngörüldü. Ancak Yasa’nın geçici 12’nci maddesi uyarınca, 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren iki yıllık süre içinde söz konusu hüküm uygulanmayacak.
Söz konusu madde gereğince, 3816 sayılı Kanun hükümlerine göre yeşil kart talebinde bulunan ve yeşil kart veren birimlerce anılan kanun hükümlerine göre yeşil kart verilmesi uygun görülmeyen kişilerden, tespit edilen aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilenler, 5510 sayılı Kanunun 82’nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri esas alınarak tescil edilecek. Söz konusu gelir payı tutarı, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit edilenler, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas kazanç tutarı olarak esas alınıp tescilleri yapılacak.
İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIKLARI
İş kazası veya meslek hastalığının, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmesi durumunda, işveren Kuruma karşı sorumlu hale gelecek.
Kasıt; iş kazası veya meslek hastalığına işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hali olarak dikkate alınacak. Zarara neden olan eylemin bilinçli olarak yapılması kasıt için yeterli sayılacak, sonuçlarının istenip istenmemesi kastı ortadan kaldırmayacak.
İşverenin eylemi hukuka aykırı olmamakla birlikte, yaptığı hareketin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali Kuruma karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak.
İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine Kanun uyarınca yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilecek.
İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınacak. Kaçınılmazlık, olayın meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumu olarak tanımlanıyor. İşveren alınması gerekli bir önlemi almamış ise olayın kaçınılmazlığından söz edilemeyecek.
İş kazasının, belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi durumunda, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilecek.
Hürriyet