slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 19.04.2008

Yazar : Dr.Veysi SEVİğ

Muhasebecilik ve Mali Müşavirlik Yasası

19.04.2008 | Veysi Seviğ | Yorum
 

Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası"nın amacı "işletmelerde faaliyetlerin ve işlemlerin sağlıklı ve güvenilir bir şekilde işleyişini sağlamak, faaliyet sonuçlarını ilgili mevzuat çerçevesinde denetlemeye, değerlendirmeye tabi tutarak gerçek durumu ilgililerin ve resmi mercilerin istifadesine tarafsız bir şekilde sunmak ve yüksek mesleki standartları gerçekleştirmek"tir.

Mesleğin konusunu iki ana başlık altında değerlendirmek mümkündür. Şöyle ki;

* Muhasebecilik ve mali müşavirlik mesleği; gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;

- Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince defterlerini tutmak, bilanço, kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak,

- Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak,

- Yukarıda belirtilen konularda, belgelerine dayanılarak inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak,

Yasal düzenleme gereği olarak yukarıdaki işleri, bir işyerine bağlı olmaksızın yapanlara "serbest muhasebeci mali müşavir" denilmektedir.

* Yeminli mali müşavirlik ise

Yukarıda belirtilen işleri yapmak yanında çıkartılacak yönetmelikler çerçevesinde tasdik işlerini yapmaktır.

Ancak yine yasal düzenleme gereği yeminli mali müşavirler muhasebe ile ilgili defter tutamazlar, muhasebe bürosu açamazlar ve muhasebe bürolarına da ortak olamazlar.

Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebe Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Yasası 13.6.1989 gün ve 20194 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yasal düzenleme gereği meslek mensupları odalar halinde örgütlenmiş olup, üst kuruluş olarak da "Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Müşavirler Odalar Birliği" oluşturulmuş bulunmaktadır. Birlik (TÜRMOB) tüzelkişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde bir mesleki kuruluştur.

Birlik ve odalar kuruluşlarından bu yana büyük atılımlar yapmış olup günümüzde büyük bir güven dayanağı haline gelmiş bulunmaktadır. Ancak söz konusu oluşumun dayanağını oluşturan yasa zaman içerisinde yaşanan gelişmelerde, gerek uluslararası iş ilişkilerinde ve mesleki değişimlerde ve gerekse ülke gerçekleri karşısında yetersiz kalmış ve adeta değişime muhtaç hale gelmiştir. Bu konuda yapılan çeşitli çalışmalardan sonra hazırlanan konuya ilişkin tasarı yeni tartışmaları da beraberinde getirmiş bulunmaktadır.

Günümüzde 70 serbest muhasebeci, mali müşavir, 8 yeminli mali müşavir odası çatısı altında faaliyet gösteren 75 bin üyesi ve 15 bin de stajyeri bulunan ve özellikle de eğitime ve gelişmeye yönelik olarak yaptığı çalışmalara dikkatleri üzerinde toplayan bu meslek kuruluşunun varolan sorunlarına çözüm getirilmesine yönelik yasal düzenlemelere gidilmesi gerekirken hazırlanan yasa tasarısı bir anlamda meslek mensuplarını tedirgin etmiş bulunmaktadır.

Bu tedirginliğin temel nedenlerini aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz.

* Söz konusu tasarı 78 oda ve üst örgütleri TÜRMOB'un katkısı alınmadan hazırlanmıştır. Tasarı, mesleği sürdürenlerin katkısına başvurulmadan hazırlanmasının da etkisiyle kayıtdışıyla daha güçlü mücadeleyi destekleyecek altyapıyı sağlayacak ruhtan yoksundur. Hukuken değerlendirildiğinde de anayasal düzenlemelerle örtüşmemektedir.

* Tasarı; mükellef ile Gelir İdaresi arasında köprü işlevi gören meslek mensubunun beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Haksız rekabet, tahsilat, mesleğe dışarıdan girişlerin engellenmesi gibi sorunlara çözüm getirmekten uzak.

Örneğin birlik ve oda yöneticilerinin uluslararası toplantıya katılımı için bakanlık izni öngörülmektedir. Bu, bir hak sınırlamasıdır.

* Yönetime seçilme hakkı kısıtlanmaktadır. Bu durumun benzerine dünyada benzer oluşumlarda rastlamak mümkün değildir.

* Söz konusu tasarıyla muhasebe camiasına, hiçbir meslek odasında bulunmayan "nispi temsil sistemi" getirilmesi hedeflenmektedir. Bu düzenleme, en basit anlatımla meslek mensubunun, örneğin 7 bin oy vereceği bir aday yerine 2 bin oy alan bir adayın yönetici olması sonucunu doğuracaktır.

* Özerk meslek kuruluşları demokrasinin temel taşıdır; seçimlerde demokratik açılıma katkı sağlayacak düzenlemelere gerek vardır.

Bugüne kadar ülkemizde olumlu ve verimli bir gelişme gösteren bu mesleki oluşumun zaman içerisinde karşılaştığı çalışma zorlukları ve riskleri dikkate alındığında mevcut tasarının yeniden gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde bugüne kadar büyük zorluklarla sağlanan güven ortamının yok olması söz konusu olur.

 

Kaynak:Referans Gazetesi