slider 735 slider 734 slider 733 slider 732 slider 730 slider 729 slider 727 slider 725

  Yazdır

Tarih : 26.02.2008

Yazar : Dr.Veysi SEVİĞ

Kurumlarda avans kâr dağıtımı ve yargı kararı

26.02.2008 | Veysi Seviğ | Yorum
 

Kurumlar Vergisi uygulamasına yönelik olarak yayımlanan (1) seri numaralı Genel Tebliğ'in 15.6.6 bölümünde Kurumlar Vergisi mükelleflerinin geçici vergi dönemleri itibariyle doğan ticari kârları üzerinden avans kâr payı dağıtabilecekleri ifade edilmiştir. Buna göre "Mükelleflerce dağıtılabilecek avans kâr payı, geçici vergi dönemleri itibariyle hazırlanan mali tablolarda yer alan kârlardan, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir.

Ayrıca tebliğ ile yapılan yönlendirme uyarınca "Bir hesap dönemi içinde dağıtılabilecek toplam avans kâr payı da bir önceki yıla ait dönem kârının, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmının yarısını geçemeyecektir.

 

Bu bağlamda Gelir Vergisi Kanunu'nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinde dağıtılabilecek avans kâr payı ise devam eden işlerin gerçekleşen maliyet ve hakedişleri arasındaki müspet farktan, kesinti suretiyle ödenen vergiler indirildikten ve varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı ile kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir.

 

Avans kâr payı dağıtmak isteyen kurumların ana sözleşmelerinde avans kâr payı dağıtımı ile zarar doğması veya yıllık kârın dağıtılan avans kâr payını karşılayamaması halinde avansın geri çağrılmasına ilişkin hüküm bulunması genel kurul kararıyla da ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi zorunludur.

 

Tebliğ ile yapılan bu düzenlemeye yönelik olarak Kurumlar Vergisi Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine Türk Ticaret Kanunu'nun 470. maddesi uyarınca kâr payının ancak safi kârdan ve bu gaye için ayrılan yedek akçelerden dağıtılabileceği belirtilerek kâr payının ancak dönem sonunda ve dönem safi kârı belirlendikten sonra dağıtılabileceği hususu hükme bağlanmıştır.

 

Buna karşılık Avans Kâr Payı Sermaye Piyasası Kanunu'nda düzenlenmiştir. Sermaye Piyasası Kanunu'nun "Temettü ve bedelsiz payların dağıtım esasları" başlıklı 15'inci maddesinin 4 fıkrası uyarınca "halka açık anonim ortaklıklar, sermaye piyasası mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş bağımsız denetimden geçmiş üçer aylık ara dönem itibariyle hazırladıkları mali tablolarda yer alan kârlardan, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayırmak zorunda oldukları yedek akçeler ile vergi karşılıkları düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçmemesi, ana sözleşmelerinde hüküm bulunması ve genel kurul kararı ile ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi koşullarıyla temettü avansı dağıtabilirler." Bu hüküm sadece Sermaye Piyasası Kanunu'na göre işlem gören Anonim Şirketlerle ilgilidir.

 

Yasal düzenleme gereği olarak her ara dönemde verilecek temettü avansı bir önceki yıla ait bilanço kârının yarısını aşamayacaktır. Önceki dönemde ödenen temettü avansları mahsup edilmeden ilave temettü avansı verilmesine ve temettü dağıtılmasına karar verilemez. Temettü avansı dağıtımına karar verilmesinde ve avansın ödenmesinde Türk Ticaret Kanunu'nun, bilanço ve gelir tablosunun kabulüne ve kârın dağıtılmasına ilişkin olup Sermaye Piyasası Kanunu'nda yer alan hüküm ile örtüşmeyen hükümleri uygulanmaz.

 

Yönetim kurulu üyeleri ve temsilcisi oldukları tüzelkişiler, şirket denetçileri, bağımsız denetim ve denetimi yapanlar ve bağlı oldukları gerçek ve tüzelkişiler, ara dönemler bilanço ve gelir tablolarının gerçeği aksettirmemesinden veya mevzuat ile muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak düzenlenmemiş olmasından kaynaklanan zararlar için şirkete pay sahiplerine, şirket alacaklarına ve ayrıca doğrudan doğruya olmak üzere temettü avansının karşılaştırıldığı veya ödendiği bilanço yılı içinde pay senedi iktisap etmiş bulunan kişiler ile üçüncü kişilere karşı müteselsilen sorumludurlar. Hukuki sorumluluk doğuran hallerin varlığı halinde, pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, denetçiler ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kararın ilamından itibaren otuz gün içinde iptal davası açabilmektedirler.

 

Diğer yandan avans kâr payı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15'inci maddesine göre yüzde 15 oranında Gelir Vergisi kesintisine tabidir.

 

Danıştay Dördüncü Dairesi "Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği" tarafından açılan ve Kurumlar Vergisi uygulamasına yönelik olarak Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan (1) seri numaralı tebliğin bazı bölümleri ile "Avans Kar Dağıtımı"na yönelik açıklamalarla ilgili yürürlüğün durdurulması istemli davada söz konusu tebliğin "Avans kâr payı dağıtımı" bölümüne ilişkin olarak bu kısmın yürütülmesinin durdurulmasına karar vermiştir. (Danıştay Dördüncü Daire E. No: 2007/2364)

 

Kaynak:Referans Gazetesi